HOŞGELDİNİZZZZZEHR@

hepsüslüydüm...SÜSLÜ BLOGA HOŞGELDİNİZZZzehr@





9 Ekim 2008 Perşembe

Gökçeada (İmroz)

Uzun zamandır size rüzgar tanrısı imrozu anlatmak istiyordum, şimdi oldu galiba..
İmroz...Lozan'dan sonraki adıyla Gökçeada, Gökçeadam..



Her şey 96 yılının 19 Mayıs tatilinde oraya gitmemizle başladı..
Aşkım ve benim için büyük kentten bir kaçış yolu, bir sığınak, bir sevda..en az iki ayda bir çeşitli bahaneler uydurarak gittiğimiz, gitmeden duramadığımız bir doğallık ve sessizlik cenneti..yok asmalar budanacak, yok ev boyanacak, yok çiçek dikilecek, yok et almamız gerek, yok kekikiğimiz bitti gibi sudan bahanelerle haftasonları düşeriz yollara..yol 3,5 -4 saat kara yolculuğundan sonra 1- 1,5 saat deniz yolculuğu kadardır, bir de gemi saatinden bir kaç saat önce düşmüşsek Kabatepe'ye ...epey bir zaman... Ama sonunda kulaklarınızı sağır edecek kadar bir sessizlik, misss gibi kekik kokuları, daha gemiden inerken selam veren sizi gördüklerine gerçekten çok sevinen Adalı dostlar, keklik, doğan, şahin ve serçe sesleri, hele mart-nisanda gitmişseniz kuzucuklar ve zıp zıp zıplayan keçi yavruları bu zamanı fazlasıyla unutturuyor size...



Yolunuz düşerse eğer;
  • Zeytinli köyde, yıllar önce Lefter zamanında Beşiktaş'ta futbol oynamış Hirosto amcanın dibek kahvesini için, madamın yaptığı sakızlı muhallebi ile dondurma yiyin( dondurmayı da Hiristo amca yapıyor ve gerçekten nefissss)..Madamın yaptığı nefis dometes reçellerinden alın( ben de bu yaz yaptım domates reçeli, onlar formülü vermiyor ama ben tadından yola çıkarak başardım vallahi..tarifi Ağustos arşivimde var)


  • Yine Zeytinli köyde Nefise Karatay'ın babası Orhan amcanın kahvesine gidin,bir gazoz için, duvarda asılı yazılara siz de bir yazı ekleyin( içinizden ne geliyorsa) ya da mutlu tatil fotoğraflarınızı asın, diğer mutlulukların yanına...


  • Dereköyü gezin, mübadele nedeniyle terkedilmek zorunda kalınmış eski Rum evleriyle dolu sokaklarda gezerken bir yaşanmışlık arayın...

  • Her köyde bulunan çamaşırhaneleri gezin..
  • Tepeköy'e çıkın, Pınarbaşı'nda nefis manzara eşliğinde en az 700 yıllık çınarın altında, oluk oluk akan sudan için hatta bir de piknik yapın..
  • Tepeköy' de Barba YORGO'dan şarap alın, özellikle tavsiyem reçine şarabından alın.(iyice soğutulmuş hafifçe buzlanmaya başlamak üzereyken içilmesi gereken reçine şarabından)
  • Yok ben şarabımı evime gidince içicem derseniz orda akşam olmasını bekleyin Barba YORGO'nun tavernasında istediğinizi için nefis rum mezeleri eşliğinde...



  • Eski Bademli köyünü gezin..
Rum vatandaşlarımıza ''kalimera''deyin...
Köyleri gezerken minik yeğeniniz ısrarla yere oturmak istiyorsa bırakın otursun ve tarihe dokunsun; bir şey olmaz merak etmeyin :))


  • Kaleköyü gezin, kaleye çıkın nefis rüzgarı içinize çekinnn..Manzarayı beyninize kazıyın; büyük kentte çok lazım olucak :)



  • Kaleden inmeyin hemen, bekleyin akşam üstünü, ömrünüzdeki güneşlerin birini de orada denize batırın..Türkiye'nin en batı noktasında olduğunuz için biraz daha beklemeniz gerekse de bekleyin...emin olun değecek..
Ya da baraj gölüne batırın günü...


  • Akşam Kaleköy sahilinde yürüyüş yapın, incik boncuk alın, Gökçeada hatırası alın dostlarınıza..
  • Berrak,tertemiz ne soğuk ne sıcak denizinde yüzün, hem de istediğiniz yerde...
  • Sörf yapın veya okulunda öğrenin..
  • Kırlarda dolaşın mis kokuları içinize çekin..



  • Aydıncık en güzel plajlarıdır Ada'nın, mevsiminde gitmemişseniz eğer,
  • İçinizdeki çocukla bir olun, uçurtma uçurun Aydıncık'ta..
  • Ya da bloğunuzun adını kumlara yazın :))
  • Tuz Gölü'nde çamur banyosu yapın, nefis renkleriyle filamingoları seyredin..
  • Kuzulimanına gidip gün doğumunu seyredin sevgiliyle beraber..
  • Ben ordaysam eğer gelin bahçeme bir çayımı için, böğürtlenlerimden, anjelik eriklerimden toplayıp afiyetle yiyin..



  • Keçi peyniri, organik tarımla üretilmiş her türlü sebze, Ada'da üretilen zeytinyağı ve kekik balı, kekikle beslendikleri için çok lezzetli olan kuzu eti almadan dönmeyin...
  • Bakın görün bir daha, bir daha, bir daha gideceksiniz Gökçeada'ya.....