HOŞGELDİNİZZZZZEHR@

hepsüslüydüm...SÜSLÜ BLOGA HOŞGELDİNİZZZzehr@





30 Mart 2009 Pazartesi

Dün ABİDİN DİNO Olmak İstedim


Dün seçimde görevliydim. Sabah altı buçukta başlayan mesaim gece on bir kırkta bitti. Ama ben de bittim :( Allahtan bu gün okullar tatil oldu. Görev yaptığım yer Kayışdağı'nda bir okuldu. Ben seçimlerin genel seyrinden sözetmeyeceğim ; korkmayın :)) Ben'' ellerden ''söz edeceğim.. Herşeye sanatsal açıdan yaklaştığım için dün de öyle oldu..302 tane el, benim önümdeki dosyaya uzanıp imza attı. Yanlış yapmamaları için dikkatle elleri izlerken şiddetle resim yapmak veya fotoğraf çekmek veya şiir yazmak geldi içimden.....Hiç biri mümkün olmadı tabi ki...Ama eller belleğime kazındı...


İşçi eller, nasırlı eller, güzel eller, genç eller, titrek eller, çatlak eller, kirli eller, utangaç eller, mahçup eller, kocası tarafından ''geç gızz imzala'' diye iteklenip, yanlış bir şey yaparsam diye korkan eller, dayak atan eller, başkalarına avuç açan eller, okşayan eller, nazik eller......En çok da nasırlı işçi eller ile evlere temizliğe gittiğ her halinden belli olan kocaman çatlaklı eller etkiledi beni......İşte bu yüzden Abidin DİNO olup el resmi çizmek istedim,



işte bu yüzden Nazım HİKMET bana şiir yazıp, sorsun istedim ;

Saman Sarısı

...
sen el resimleri yaparsın Abidin bizim ırgatların demircilerin ellerini
Kübalı balıkçı Nikolas’ın da elini yap karakalem
kooperatiften aldığı pırıl pırıl evinin duvarında okşamaya kavuşan ve
okşamayı bir daha yitirmeyecek Kübalı balıkçı Nikolas’ın elini
kocaman bir el
deniz kaplumbağası bir el
ferah bir duvarı okşayabildiğine inanamayan bir el
artık bütün sevinçlere inanan bir el
güneşli denizli kutsal bir el
Fidel'in sözleri gibi bereketli topraklarda şekerkamışı hızıyla fışkırıp
yeşerip ballanan umutların eli
1961’de Küba’da çok renkli çok serin ağaçlar gibi evler ve çok rahat evler
gibi ağaçlar diken ellerden biri
çelik dökmeğe hazırlanan ellerden biri
mitralyözü türküleştiren türküleri mitralyözleştiren el
yalansız hürriyetin eli
Fidel’in sıktığı el
ömrünün ilk kurşunkalemiyle ömrünün ilk kâadına hürriyet sözcüğünü
yazan el
hürriyet sözcüğünü söylerken sulanıyor ağızları Kübalıların balkutusu bir
karpuzu kesiyorlarmış gibi
ve gözleri parlıyor erkeklerinin
ve kızlarının eziliyor içi dokununca dudakları hürriyet sözcüğüne
ve koca kişileri en tatlı anılarını çekip kuyudan yudum yudum içiyor
mutluluğun resmini yapabilir misin Abidin
hürriyet sözcüğünün resmini ama yalansızının
Nazım Hikmet


Zehr@

27 Mart 2009 Cuma

Miskin Olmak İstiyorummmmm



Herkese merhabalar efendimmmm :) Biraz dertleşelim mi? Çok ihtiyacım var :))
Arkadaşlar çok yoğunum çok, başımı kaşıyacak zamanım yok inanın :( Değil takı yapmak kitap bile okuyamıyorum. İki hafta önce oğlum taşındı; ayrı eve çıktı da :(((( Önce onu taşı, yerleştir, şimdi de ben taşınıyorum yeni evime....Çoğunuz çalıştığınız için beni anlıyorsunuz değil mi? Hem iş kadını hem ev kadını olmanın dayanılmaz hafifliğini :)) Bir de haftasonu görevleri var biz öğretmenlerin :( Yok Açıköğretim sınavları, yok seçim görevi, yok bilmem ne sınavı :((( Sanırım Nisan sonunda taşınmış olacağım ama ne işler beni bekliyor bilseniz. Perdeler, dolaplar, avizeler vb. bir sürü zaman ayrılması gereken kıvır zıvır iş...Çok çalışmam lazım çooookkkkk..Allahtan sevgili arkadaşlarım Sevcan ve Süleyman emekli de bize yardımcı oluyorlar. Birçoğunu birlikte hallettik..
Biraz da oğluşun ayrı eve çıkmasından söz edelim mi? :((
Ne çabuk büyüdü de ayrı eve çıktı benim kuzum? İtiraf ediyorum ilk üç dört gün karı-koca epeyi bir ağladık akşamları..Her an da ağlayabilirim :(( Fakat evine gittiğimizde kurduğu düzen ve tertibi görünce, endişelerimizin yersiz olduğunu görüp; onun bu işi kotarabileceğinden emin oluınca ikimizde rahatladık..
Dün akşam bize konuk geldi Gencay'ım. Gidip gelip mıncaklayıp, öptük onu. Kızdı bize biraz ama olsun. İnanın oğlunuzun size misafir olarak gelmesi çok zormuş. Şimdi kayınvalideleri anlıyorum:))) ))))) Allahtan evlenmeden önce ayrıldı evden :) Şaka bir yana alışmam biraz zaman alacak. İyi ki varsın canım oğlum seni çok seviyorum, her neredeysen kalbim orda çarpıyor......


Dip not : Bu miskin kedi fotoğrafı da oğluşa aittir.

Zehr@

20 Mart 2009 Cuma

Yaşamak


............................................
............................................
Şimdiye kadar düşünmediyseniz
Bakmayın içinde ne var,
Küçük bir kitaptır yaşamak
Elinde tutmaya yarar.

Cemal SÜREYA

Bu gün Cemal SÜRAYA' nın çok sevdiğim ''LAVANTA'' şiirinin son dörtlüğünü paylaşmak istedim sizlerle...
Yaşamımızı sıkı sıkı elimizde tutmamız gerektiğini hatırlamak ve hiç bırakmamak adına...
Yarın kendiniz için bir şeyler yapmayı unutmayın olur mu? Çünkü siz değerlisiniz ve sizden bir tane daha yok ve asla olmayacak...Sevgilerimle iyi haftasonları Zehr@

6 Mart 2009 Cuma

Fırat'a Karışan Öyküler..Bir Gelinlik Masalı


Bir masal anlatacağım size.
Bir varmış bir yokmuş, evvel zaman içinde kalbur saman içinde, develer tellal iken, pireler berber iken, ben dedemin beşiğini tıngır mıngır sallar iken, zamanın birinde bir köy varmış Fırat nehrinin dibinde. Ama ne köy;

Sıcak mı sıcak, yeşil mi yeşil. Akla gelebilen her türlü meyve ve sebzenin yetiştiği ,siyah güllerin açtığı,


Rum kalesinin merdivenlerinden aşağı inip Fırat'ta kendi aksini görüp aşık olan kral Narcissus'un kederinden öldüğü yer olduğu için, dünyanın hiç bir yerinde öyle güzel kokmayan nergisler açan bir köymüş.

Evler ev değil hepsi iklime uygun taş konaklarmış.Bu konaklardan biri de köyün ileri gelenlerinden Feyzullah Efendi'ye aitmiş.

Bu konakta Feyzullah Efendi'nin çocuklarından Şıh Müslüm'ün çocukları Lami Efendi ve kardeşi Zehra diğer torunların arasına katılıp büyümüşler....Lami Efendi Hafize ile evlenmiş, altı tane çocukları olmuş. Çocuklardan ikincisi masalımızın kahramanı Şenel'miş.
Şenel on dokuzundayken köyün yağız delikanlısı Reşit ile evlenmiş. Konağın bahçesinde olmuş düğün. Düğününde bu güzel gelinliği giymiş....
Hayatının en önemli gününde giydiği, saflığın ve temizliğin simgesi olan bu giysiyi gözü gibi saklamış Şenel..
Şenel'in dört çocuğu olmuş, çocukların en büyüğü süslü Zehr@'ymış....Üniversite mezuniyet balosunda annesinin gelinliğini giymek istemiş, annesi de zevkle ve gururla kabul etmiş..
Zehr@ evlenirken çeyizine katmış annesi bu değerli hazineyi :)) Zehr@'nın bir kızı olmamış ve mezuniyet balosunda giymemiş :) Zehr@ da düşünmüş düşünmüş nasıl değerlendirebilirim bu hazinemi demiş ve bulmuş :))

Artık Zehr@'nın evine gelen herkes Şenel kızla Reşit oğlanın düğününü hayal edip kendi düğünlerinin düşlerine dalmaktaymış.....
Masal da burda bitmiş, gökten üç elma düşmüş, biri masalı okuyan bütün blog arkadaşlarımın bloguna, ikincisi bir gelinliği olmasını hayal eden genç kızların başına, üçüncüsü ise bütün mutlu gelinlerin başına düşmüş..

Masalımızda söz edilen köy ( Halfeti-Kalemeydan köyü) ne yazık ki artık yok :( Baraj sularında boğuldu çünkü...Ama ailemizin değerli konağı Harran Üniversitesi'nin bahçesine taşındı..Bunun gibi nice değerli konak köyle birlikte boğuldu. Biz şanslıydık ya da Feyzullah Efendi dedemizin, 1901 yılında konağı yaptırırken, konağın kapısına yazdırdığı kitabedeki duası kabul oldu :)
Konağın kapısının üstünde olan kitabenin tam çevirisi;
1901-1902
''Ne mutlu ki Feyzullah Efendi
Bu gönlü şenlendiren evi( konak) güzelce yaptı.
Bu cennet gibi süslenmiş gönül çekici konak,
Buralarda yeni yapıldı.
Rabbim dünya durdukça onu yaşat
Ve içinde yaşayanları mutlu et.
Tanrının yardımı ile cevherin tarihi yazıldı.
Bu gönül çekici mamur konak ne güzeldir. ''

Dedeciğim duaların kabul oldu, konağımız şimdi ( dört beş yıldır) Harran Üniversitesi'nin Osman Bey kampüsünde kültür evi olarak ziyaretçilerine hizmet ediyor ve torunların ve torunlarının çocukları bu durumdan dolayı çok ama çok mutlu...

Zehr@

3 Mart 2009 Salı

Otantik Kolye







Ben aştım aştım arkadaşlar, biri benim elimden tutsun :)) Hülya Avşar takılarımı taksın,Hüseyin Sağdan'dan benim neyim eksin? Şaka bir yana ben bu otantik yaka takı yapma işinden çok ama çok zevk alıyorum..
Kumaşım gene Antep dokuması (halk arasında ipek şantuk diye de bilinir).İğne oyası hazır, diğerleri de gümüş aparatlar ve boncuklar.
Bu takı sevgili arkadaşım Mefoş'a hediyemdir.Güle güle taksın.

Zehr@