HOŞGELDİNİZZZZZEHR@

hepsüslüydüm...SÜSLÜ BLOGA HOŞGELDİNİZZZzehr@





6 Mart 2009 Cuma

Fırat'a Karışan Öyküler..Bir Gelinlik Masalı


Bir masal anlatacağım size.
Bir varmış bir yokmuş, evvel zaman içinde kalbur saman içinde, develer tellal iken, pireler berber iken, ben dedemin beşiğini tıngır mıngır sallar iken, zamanın birinde bir köy varmış Fırat nehrinin dibinde. Ama ne köy;

Sıcak mı sıcak, yeşil mi yeşil. Akla gelebilen her türlü meyve ve sebzenin yetiştiği ,siyah güllerin açtığı,


Rum kalesinin merdivenlerinden aşağı inip Fırat'ta kendi aksini görüp aşık olan kral Narcissus'un kederinden öldüğü yer olduğu için, dünyanın hiç bir yerinde öyle güzel kokmayan nergisler açan bir köymüş.

Evler ev değil hepsi iklime uygun taş konaklarmış.Bu konaklardan biri de köyün ileri gelenlerinden Feyzullah Efendi'ye aitmiş.

Bu konakta Feyzullah Efendi'nin çocuklarından Şıh Müslüm'ün çocukları Lami Efendi ve kardeşi Zehra diğer torunların arasına katılıp büyümüşler....Lami Efendi Hafize ile evlenmiş, altı tane çocukları olmuş. Çocuklardan ikincisi masalımızın kahramanı Şenel'miş.
Şenel on dokuzundayken köyün yağız delikanlısı Reşit ile evlenmiş. Konağın bahçesinde olmuş düğün. Düğününde bu güzel gelinliği giymiş....
Hayatının en önemli gününde giydiği, saflığın ve temizliğin simgesi olan bu giysiyi gözü gibi saklamış Şenel..
Şenel'in dört çocuğu olmuş, çocukların en büyüğü süslü Zehr@'ymış....Üniversite mezuniyet balosunda annesinin gelinliğini giymek istemiş, annesi de zevkle ve gururla kabul etmiş..
Zehr@ evlenirken çeyizine katmış annesi bu değerli hazineyi :)) Zehr@'nın bir kızı olmamış ve mezuniyet balosunda giymemiş :) Zehr@ da düşünmüş düşünmüş nasıl değerlendirebilirim bu hazinemi demiş ve bulmuş :))

Artık Zehr@'nın evine gelen herkes Şenel kızla Reşit oğlanın düğününü hayal edip kendi düğünlerinin düşlerine dalmaktaymış.....
Masal da burda bitmiş, gökten üç elma düşmüş, biri masalı okuyan bütün blog arkadaşlarımın bloguna, ikincisi bir gelinliği olmasını hayal eden genç kızların başına, üçüncüsü ise bütün mutlu gelinlerin başına düşmüş..

Masalımızda söz edilen köy ( Halfeti-Kalemeydan köyü) ne yazık ki artık yok :( Baraj sularında boğuldu çünkü...Ama ailemizin değerli konağı Harran Üniversitesi'nin bahçesine taşındı..Bunun gibi nice değerli konak köyle birlikte boğuldu. Biz şanslıydık ya da Feyzullah Efendi dedemizin, 1901 yılında konağı yaptırırken, konağın kapısına yazdırdığı kitabedeki duası kabul oldu :)
Konağın kapısının üstünde olan kitabenin tam çevirisi;
1901-1902
''Ne mutlu ki Feyzullah Efendi
Bu gönlü şenlendiren evi( konak) güzelce yaptı.
Bu cennet gibi süslenmiş gönül çekici konak,
Buralarda yeni yapıldı.
Rabbim dünya durdukça onu yaşat
Ve içinde yaşayanları mutlu et.
Tanrının yardımı ile cevherin tarihi yazıldı.
Bu gönül çekici mamur konak ne güzeldir. ''

Dedeciğim duaların kabul oldu, konağımız şimdi ( dört beş yıldır) Harran Üniversitesi'nin Osman Bey kampüsünde kültür evi olarak ziyaretçilerine hizmet ediyor ve torunların ve torunlarının çocukları bu durumdan dolayı çok ama çok mutlu...

Zehr@

25 yorum:

Unknown dedi ki...

Çok güzel bir hikayeydi.Duvarda gelinlikte çok hoş durmuş.

Damak Tadı dedi ki...

Ne kadar güzel ve duygusal bir masalmış Zehra'cığım..Konağınızın kültür evi olarak ziyaretçilerini beklemesi ne kadar anlamlı..Hele o güzel gelinliğin, durduğu yer ise apayrı bir hoşluk katmış salonunuza..


Sevgilerle..

MAVİANNE dedi ki...

bu hikayeye bayıldım ben
roman gibi
veeee
ben oraları daha baraj suları dolmadan gördüm
1998 de halfetiye gittim rum kaleyeyi gördüm,
fırat güzül gürül akarken gördüm
ne şanslıyım
şimdi oraları görünce hüzünlendim
demek ki dedenin konağı da oradaymış

sen bu hazineyi en güzel şekilde muhafaza ediyorsun
ne güzel

takdir ettim seni

aysencifci dedi ki...

Canlısını görmenin yarattığı havayı teneffüs etmiş biri olarak aklına sağlık Zekoş'um.
Gelinine giydirirsin belki inşallah:)P

Adsız dedi ki...

masal ve kahramanlar.. nekadar güzel bir miras.. sevgilerimle :)

hepsusluydum dedi ki...

Sevgili Gülhan hoşgeldiniz,çok teşekkürler, beğenmenize sevindim..

Sevgili Gül hoşgeldin, sıcacık yorumun için çok teşekkürler...

Canım Ayşen'im hoşgeldin, beseyle birlikte güzellik kattınız yorum bölümüme :) Doğru, inşallah gelinimize giydiririz..

Sevgili Jemand hoşgeldin canım,çok teşekkürler..

Sevgili mavianne :) hoşgeldiniz, ben de bu hikayeye bayılıyorum, daha ne eksikleri var, bir bilseniz....
Siz de gidip gören biri olarak oraların ne kadar tarih kokan,bilgi ve kültür dolu diyarlar olduğunu takdir edersiniz..Kökleri oralara ait bir ailenin çocuğu olduğum için kendimi çok şanslı adlediyorum..
Bu konuda 12 Şubat 2008 tarihli arşivimi de okuyabilirsiniz...

Bir Dut Masalı - nUnU dedi ki...

çok güzel dillendirmişsin zehracığım..
gözlerimi alamadım gelinliği giyen genç bayandan !! :))))
eskiler ne zarif değil mi ???
İNŞALLAH BİR GÜN BENDE GÖRÜRÜM GÜNEY DOĞUYU :(
çok sevgiler.

hepsusluydum dedi ki...

Hoşgeldin Nunucum, teşekkür ederim.Gerçekten de zerafet aileden gelen, kültürle ve eğitimle beslenen bir erdem..
Yaa gerçekten de çok mu eskidik ne? O fotoğrafta 24 yaşındaydım :((

Kim bilir belki birlikte turlarız bizim oraları :)) Neden olmasın?

Bir Dut Masalı - nUnU dedi ki...

Sen her daim taze baharsın canım öğretmenim :)..
sende bu enerji varken gelmezmiyim hiçç.
koşa koşa..
:))
teşekkürler .. sevgiler.

tatlıhayat dedi ki...

Daha önce neden anlatmadın bu masalı bakiiim.Çok hoş bir fikir olmuş asıcım.İnşallah gelinimiz giyer.....

WarhaWk - Cenk dedi ki...

Sevgili Zehra Abla,
Geç te olsa ''Kadınlar Günü'' nüzü
kutlarım.Her zaman olduğu gibi bloğunuzun hayranıyım,çok zevklisiniz.

Sevgi ve Saygılar,
Cenk

WarhaWk - Cenk dedi ki...

Sevgili Zehra Abla,
Geç te olsa kadınlar gününüzü kutlarım.Her zaman olduğu gibi
blogunuz çok zevkli.İyi ki varsınız.

Sevgi ve sağlık dileklerimle,
Saygılar
Cenk

hepsusluydum dedi ki...

Canım Asıcım, hoşgeldin..Cumartesi akşamı neden gelmediniz bakiiim :))
Beğenmene sevindim, inşallah canım gelinimize inşallah....

Sevgili Cenk, senin gibi kibar ve saygılı,iyi yetiştiği her halinden belli olan genç bir arkadaşım olduğu için çok şanslıyım değil mi? İltifatların için çok teşekkürler, iyi ki sen de varsın..Ben de annenin kadınlar gününü kutluyorum..

Moonish (moonsun) dedi ki...

Nasil duygusal nasil icten bir hikaye :)

HUYSUZBALIK dedi ki...

Ne kadar güzelllll. Bayıldım hikayeye de gelinliğe de. O nergis resmi ise kelimenin tam anlamı ile vurdu beni. Sevgiler...

neseersoy dedi ki...

Ne güzel böyle bir hikayeye sahip olmak ve onun bir parçası olmak.
Eski değerlerimizi korumanın en güzel örneğini vermişsiniz.
Güzel bir hafta diliyorum.
Sevgilerimle

:)den dedi ki...

Zehracığım merhaba,
Yazını o kadar büyük bir keyif ve mutlulukla okudum ki... Anlatımın, fotoğrafların, duygularını paylaşman çok güzel. Bir gelinliğin kuşaktan kuşağa sevgiyle taşınması, kendi masalını yazması ne kadar da hoş. Ailenize ait konağın taşınarak, o dönemin kültürünün ve sosyal yaşamının günümüz ziyeretçilerine açılması gerçekten önemli. Ne kadar gurur duysanız az. Günün birinde aile konağınızı ziyaret etmek ve burası blog dostumun baba ocağı demek isterim gerçekten. Bir hayal baloncuğu oluşturdum bile hemen:)
Dikkatimi çeken bir detayda konağın üstündeki yazı. Eskiden insanlar evlerinin üzerine dileklerini yazarlarmış. Böylece her ev sahibinin ruhunu taşırmış. Şimdi ki evlerin kimliksiz ve ruhsuz oluşu, bu güzelim geleneklerin sürdürülmemesinden kaynaklanıyor belki.
Gelinliği çerçeve içinde saklaman da beni mutlu etti. Sandıkta muhafa etmek zor oluyor. Bu tarz iyi korunmuş parçalar bütün olarak saklanmalı zaten.
Patchwork yaptığım için çoğu zaman kurtarılmayacak halde olan eski gelinlikleri, bindallılara yeni bir form kazandırarak onların bir parçasını bile olsa günışığına çıkarmanın mutluluğunu yaşıyorum.
Dilerim anne yadigarı o gelinlik asılan tüm evlere neşe, sağlık, mutluluk ve bol bereket getirir.
Sevgiler...

hepsusluydum dedi ki...

Sevgili Neşe hoşgeldiniz, ziyaretiniz ve güzel yorumunuz için teşekkürler..

hepsusluydum dedi ki...

Sevgili Esin, ziyaretiniz ve yorumunuz için teşekkürler

hepsusluydum dedi ki...

Sevgili :)denciğim, hoşgeldin canım..
Harika yorumunu okudum ve gözümden akan iki damla yaşa engel olamadım..İyice yaşlandım mı ne ?:))
İyi ki varsın :)den...Kimbilir belki birlikte ziyaret ederiz konağımızı :))

hepsusluydum dedi ki...

Sevgili Moonsun,teşekkür ederim :))

Seher Ozturk dedi ki...

çok güzel bir hikaye.. masal mı desem? yoksa öykü mü?

eda dedi ki...

selamlar-tesadüfler insanları karsılatan oluyor-hoş içten bir blog-eskilere deger veren ananelere göre yasayan ben bu bölümde duygulandım ve yazma geregi duydum ne mutlu kutların degere verilen saygıya-yüreginize-sevgiyle kalınız
www.yemekkahvekokusu.blogcu.com

Adsız dedi ki...

Ben almanyadan sevgi, gercekten cok guzel bir blog, eger twitter veya facebook sayfasi varsa hemen
ekliycegim.

hepsusluydum dedi ki...

Hoşgeldiniz sevgili Sevgi, çok teşekkürler..Elbette ekleyebilirsiniz:) Ana sayfada istediğiniz paylaşım linkleri var, tıklayabilirsiniz..Sevgiler.