HOŞGELDİNİZZZZZEHR@

hepsüslüydüm...SÜSLÜ BLOGA HOŞGELDİNİZZZzehr@





25 Eylül 2011 Pazar

Antik Köpüklü Kahve...

        Günaydın günaydın blog dostlarım..
        Her sabah mümkünse her sabah uyanır uyanmaz bir iki parça bitter çikolata eşliğinde sade kahvemi içip güne öyle başlarım.Bu adet benim ailemde gelenekseldir.Daha önceki ''Annemi Özledim'' yazımda da sözettiğim gibi...Sabah ilk uyanan kahveyi pişirir, diğer uyuyanlara ise mis gibi kahve kokusuyla uyanmak düşer..Ne güzel bir kokudur, ne çekicidir...İnsanın peşpeşe içesi gelir..
        Annem de ben de hep değişik fincanlarda kahve içmeyi ve sunmayı severiz.Özellikle ben eskiden kalmalara aşığım.Ama hep korkarım kullanmaya, kırılır diye..Fakat bu sabah bir ilk gerçekleşti; yirmi beş yıldır büfemde duran, kimbilir daha kaç yıl annemin büfesinde kalmış olan bu şahane fincana elim gitti..Açtım büfeyi ,sanki her sabah onunla içiyormuşum gibi elim ona uzandı, ufak bir tereddütten sonra gittik mutfağa onunla birlikte..Dün Kadıköy'den Mehmet Efendi'den alınmış tazecik kahveyi bol köpüklü pişirdik, doldurduk içine...Düşündüm en son kim, kaç yıl önce kahve içmişti bununla ....Avuçlarımın arasına aldım onu, en son içene ve bu fincandan kahve içen herkese dualar yolladım..Ben eşyaların bazılarının yıllarca yaşamasının nedeninin bu olduğuna inanıyorum..Sahiplerini yad edelim, enerjilerini hissedelim diye bu kadar yıl kalıyorlar bence...Boşuna dememişler bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı
 vardır diye :)) Hem kahve eşliğindeki dostlukların hem incecik Bavaria porselen fincanların...





        Kahve içenleriniz, şahane fincanlarınız, çok güzel dostlarınız bol köpüklü olsun dostlar,sevgilerimle Zehr@